Kültür sanat

Yusuf Dikeç Atışı Tabloya Dönüştü

Trabzon Üniversitesi Öğretim Görevlisi Serdar Yılmaz, tüm dünyanın konuştuğu Yusuf Dikeç'in atışını resmetti. Öğretim Görevlisi Yılmaz, düşüncelerini Restorasyon Haber'e aktardı.

Trabzon Üniversitesi Öğretim Görevlisi Serdar Yılmaz, tüm dünyanın konuştuğu Yusuf Dikeç'in atışını resmetti. Öğretim Görevlisi Yılmaz, düşüncelerini Restorasyon Haber'e aktardı.

Akçaabat Belediyesi tarafından düzenlenen 11.Uluslararası Akçaabat Resim Çalıştayı’na Ankara, Ordu, Eskişehir ve Trabzon’un yanısıra Güney Kore, ABD, Rusya, Kazakistan, Letonya ve Gürcistan’dan olmak üzere toplam 16 ressam katıldım sağladı. Çalıştay sonrası gerçekleştirilen serginin ilgi odağı ise Trabzon Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Öğretim Görevlisi Serdar Yılmaz'ın resmettiği Yusuf Dikeç tablosu oldu.

Eserler yeni kurulacak müzede sergilenecek

Çalıştaya dair açıklamalarda bulunan Yılmaz, eserinin görmüş olduğu ilgilen dolayı memnuniyetini dile getirirken çalışmalarına akademik olarak da devam ettiğinin altını çizdi. Yılmaz; "Akçaabat Belediyesi'nin 11.sini düzenlediği, resim çalıştayında çalışmayı yaptım. Akçaabat Belediyesi bu çalıştayı dediğim gibi on birinci kere düzenleniyor, aralıksız olarak devam ettiriyor ve bir sanat müzesi kurarak burada bulunan çalışmaları daimi olarak bu sanat müzesinde sergilemeyi planlıyorlar. Bunun için de bunu aralıksız olarak devam ediyorlar. Bu sene de on birinci sizi yapıldı. Bu çalıştaya çeşitli ülkelerden on beşe yakın sanatçı katıldı. Yani biz Türk sanatçılarla beraber on beşe sanatçı olarak katılım sağladık." dedi.

Çalıştaydan kent ve sanatçılar memnun

Serdar Yılmaz, çalıştayların devam etmesinin şehir ve ilçe kültürü adına önemini vurguladı. Yılmaz, düzenlenen çalıştayın paydaşı olan Akçaabat Belediyesi ve Trabzon Üniversite'sini kent kültürü için önemli bir rol oynadığını belirtirken; "Trabzon Üniversitesi'nden 4 hocamızla katılım sağladık, ayrıca Dekanımız Prof. Dr. Raif Kalyoncu, Dekan Yardımcımız Doç: Ahmet Türe Hocamız, yine fakülteden ben ve Eğitim Fakültesinden Seda Liman Hocamız katıldı. Bu şekilde okulumuzu orada temsil etme şansı yakaladık. Tabii bu emeklerinden dolayı Akçaabat Belediyesi'ne Sayın Başkan Osman Nuri Ekim Bey'e, Kültür Müdürü Sayın Turhan Bektaşoğlu’na teşekkür ediyorum. Küratörümüz ve bize her türlü desteği sağlayan Ekrem Kutlu Hocamıza da teşekkür etmek istiyorum. Bu da çok önemli. İnşallah temenni olarak da bu müze gerçekten ilerleyen zamanlarda Akçaabat bu müzeye kavuşur ve güzel bir müzeyle beraber Türkiye'ye örnek olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

Neden Yusuf Dikeç?

Yusuf Dikeç'i resmetmeye nasıl karar verdiğini belirten Yılmaz; "Neden Yusuf Dikeç? Baya bir gündem oldu. Trabzon'da da oldu, Türkiye genelinde de oldu. Tabi basın sayesinde birçok yerde insanlar bundan haberdar oldular. Ve güzel bir etki yarattı. Ben akademik çalışmalarımda sanat, spor ve siyaset üzerine çalışmalar yapıyorum. Şu anda doktora aşamasındayım ve bunlar üzerine çalışmalar yapıyorum.
Dolayısıyla bir de sporcu geçmişim var. Sporcu geçmişim olmasından ötürü zaten bu alana yöneldim. Tabi böyle bir etkinliğe davet edilmemden dolayı ne yapabilirim diye düşündüm. Sonunda yakın zamanda biliyorsunuz 2024 Paris Olimpiyat Oyunları yapıldı. Burada da bizim bir Türk sporcularımız olan Yusuf Dikeç, Şevval İlayda Tarhan'la beraber Gümüş Madalyayı ülkemize kazandırdılar.
Tabi bu Gümüş Madalyayı kazandırmalarından ziyade, aslında o güzel bir başarı. Tabi ki başarılı bir süreç, Gümüş Madalya alma ülke adına, tanınırlık adına çok önemli bir şey. Türk sporu adına çok önemli bir şey ama tabi bundan ziyade Yusuf Dikeç'in atışı yaparkenki duruşu, havalı duruşu, rahatlığı, ayrıyeten kullanmadığı aksesuarlarıyla beraber olay oldu. Yani dünya çapında bir olay haline geldi. Dolayısıyla ben de zaten olimpiyat sürecinde, böyle bir güncel bir olayı sanatıma taşıyarak, bunu ölümsüz kılmak ve tanrılığını daha fazla arttırmak için bu konuyu seçtim." dedi.

"İsveçli sporcuyu da tabloya dahil ettim"

Serdar Yılmaz eserinde kardeşlik ve barış vurgusu yapmak istediğini ifade ederken; "Bu eseri yaparken üç sporcumuz ile birlikte İsveçli sporcu Armand Duplantis'i arka düzende kompozisyona dahil ettim. Sporun dostluk, barış ve kardeşlik olduğunu vurgulamak istedim." şekilde belirtti.