Kanuni Sultan Süleyman’ın değerli vezirlerinden Pertev Mehmed Paşa’nın, Osmanlı’nın efsanevi mimarı Mimar Sinan’a yaptırdığı ve 16. yüzyılın gözde yapılarından biri olan Pertev Mehmed Paşa Külliyesi, kapsamlı bir restorasyon süreciyle yeniden ayağa kaldırıldı. İzmit’te bulunan ve Yeni Cuma Camii olarak da bilinen bu tarihi yapı, ihtişamını koruyarak geleceğe taşınıyor.
Tarihe Tanıklık Eden Bir Miras
1579 yılında, Pertev Mehmed Paşa’nın vasiyeti üzerine vakfiye kethüdası Sinan Ağa tarafından tamamlanan külliye; cami, sıbyan mektebi, kervansaray, çifte hamam, imaret, iki çeşme, dükkânlar ve hazireden oluşuyordu. Ancak zamanla bu geniş yapılar topluluğundan yalnızca cami, çeşmeler, şadırvan ve su haznesi günümüze ulaşabildi. Tek minareli cami, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde “çarşı içindeki Mahkeme Camii” olarak anılmış ve zarif tasarımıyla övgü almıştı.
Titizlikle Yürütülen Restorasyon Çalışmaları
Yakın zamanda tamamlanan restorasyon çalışmaları, yapının özgün mimarisine sadık kalınarak gerçekleştirildi. Taşıyıcı niteliğini kaybetmiş olan minare, yerinden sökülüp aslına uygun şekilde yeniden inşa edildi. Caminin çatısı, orijinal malzemeye uygun olarak kurşun kaplama ile yenilendi. Beton imalatlar yapının tümünden arındırılarak, özgün taşlarla onarıldı.
Ayrıca, yıllar içinde yıpranarak işlevini kaybetmiş tuğlalar, el yapımı tuğla ve horasan harcı kullanılarak yenilendi. Şadırvandaki beton eklemeler projeye uygun şekilde sökülüp yeniden yapıldı. Derzler dikkatle açılarak, modern müdahaleler yerine tarihi dokuya uygun yeni derz uygulamaları yapıldı.
Geleceğe Aktarılan Bir Emanet
Restorasyonun ardından Pertev Mehmed Paşa Camii, tarihi ihtişamını yeniden kazandı. İzmit’in en önemli kültürel miraslarından biri olan bu cami, hem bölge halkı hem de ziyaretçiler için geçmişle bağ kurabilecekleri bir alan olarak önemini koruyor. Osmanlı mimarisinin ve Mimar Sinan’ın izlerini taşıyan bu yapı, tarihe saygı ve titizlikle yapılan çalışmalar sayesinde yeni nesillere aktarılmaya hazır.
Bu restorasyon, kültürel mirasa verilen önemin altını çizerken, tarihi yapıların korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.